Müslümanın Müslümanlaşması

Hamur Tipi:
2. Hamur
Stok Kodu:
9786255995933
Boyut:
13,5 x 21
Sayfa Sayısı:
143
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2025
Kapak Türü:
İnce Kapak
Dili:
Türkçe
%35 indirimli
200,00TL
130,00TL
9786255995933
877412
Müslümanın Müslümanlaşması
Müslümanın Müslümanlaşması
130.00

Ne demek müslümanın müslümanlaşması? Biz bu ifade ile; başkalarının verdiği kararla ve başkalarının çizdiği sınır ve çerçeve içinde kalmak şartıyla müslüman olan ve dini, hayatın akışı içinde pek de önemli olmayan bir aksesuar olarak gören anlayışın yıkılmaya başladığına işaret etmek istiyoruz.
Müslümanlar, İslam'ı atalarının dini olduğu için veya bir dine sahip olma geleneğine uymak maksadı ile değil, onun ilke ve öğretilerinin alternatif- siz doğru ve hak olduğuna inandıkları için kabullenme sürecine girmişlerse, insanlık yeni sosyal, kültürel ve siyasal yapılanmalara şahit olacak demektir.
Kör taklit, yerini şuurlu bir inanış ve tavır alışa terk ettiğinden, derin bir muhasebe, muhakeme ve murakabe kaçınılmaz olur. Böyle bir durumda, insanoğlunun zihni melekeleri harekete geçer. Tefekkür; insanın kendi kendini aldatmasına, hissi tavırlar alışına, eylemlerine nefsi gerekçeler uydurmasına, nemelazımcılığa, ciddiyetsizliğe ve taklide karşı mümini koruyan en güçlü silah haline gelir. Akıl, aklı vareden iradenin, kendisine yüklediği fonksiyonları, icra etmeye başladığı zaman peş peşe sorulara muhatap olur. Namuslu bir muhasebe ve mümince bir tefekkür, bu soruların net ve açık cevabını ortaya koyar. O zaman insanoğlu, sorumluluğunun ne derece büyük olduğunu idrak eder. Çözüm bekleyen devasa problemlerle karşı karşıya gelir. Allah'ın insanlık için seçtiği dine mensup olmanın bu kadar basit ve ucuz olmadığını görür. Ben müslümanım demenin, Allah'tan başka ilah yoktur, diye şahitlik yapmanın temelinde yatan derin manayı, ulvi hedefi kavrar. Sonra dönüp kendi kendine sorar; ben ne kadar müslümanım?

(Tanıtım Bülteninden)

Ne demek müslümanın müslümanlaşması? Biz bu ifade ile; başkalarının verdiği kararla ve başkalarının çizdiği sınır ve çerçeve içinde kalmak şartıyla müslüman olan ve dini, hayatın akışı içinde pek de önemli olmayan bir aksesuar olarak gören anlayışın yıkılmaya başladığına işaret etmek istiyoruz.
Müslümanlar, İslam'ı atalarının dini olduğu için veya bir dine sahip olma geleneğine uymak maksadı ile değil, onun ilke ve öğretilerinin alternatif- siz doğru ve hak olduğuna inandıkları için kabullenme sürecine girmişlerse, insanlık yeni sosyal, kültürel ve siyasal yapılanmalara şahit olacak demektir.
Kör taklit, yerini şuurlu bir inanış ve tavır alışa terk ettiğinden, derin bir muhasebe, muhakeme ve murakabe kaçınılmaz olur. Böyle bir durumda, insanoğlunun zihni melekeleri harekete geçer. Tefekkür; insanın kendi kendini aldatmasına, hissi tavırlar alışına, eylemlerine nefsi gerekçeler uydurmasına, nemelazımcılığa, ciddiyetsizliğe ve taklide karşı mümini koruyan en güçlü silah haline gelir. Akıl, aklı vareden iradenin, kendisine yüklediği fonksiyonları, icra etmeye başladığı zaman peş peşe sorulara muhatap olur. Namuslu bir muhasebe ve mümince bir tefekkür, bu soruların net ve açık cevabını ortaya koyar. O zaman insanoğlu, sorumluluğunun ne derece büyük olduğunu idrak eder. Çözüm bekleyen devasa problemlerle karşı karşıya gelir. Allah'ın insanlık için seçtiği dine mensup olmanın bu kadar basit ve ucuz olmadığını görür. Ben müslümanım demenin, Allah'tan başka ilah yoktur, diye şahitlik yapmanın temelinde yatan derin manayı, ulvi hedefi kavrar. Sonra dönüp kendi kendine sorar; ben ne kadar müslümanım?

(Tanıtım Bülteninden)

Tüm kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 130,00    130,00   
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat